25 Eylül 2007 Salı

If I can't eat tiramisu in heaven, I will not go there

Tatlıları seviyorum.. ama kesinlikle şerbetli olanları değil.. Benim tatlılarıma uzaktan ya da yakından mutlaka süt dokunmalı.. Pasta olmalı çoğunlukla.. Kreması erimeli.. Ağır olmamalı..

Tatlıların karakterleri, tarzları olduğunu düşünürüm çoğu zaman ve onlara yakınlığımız ayrı bir ruh, ayrı bir hava katar onlara.. Leziz yemekten çok farklıdır tatlı, yemek güzel de olsa yemektir.. Ama az sonra sayacağım tatlıların güzellikleri doğalarından gelir.. Ben de bir erkek olarak güzelliği doğallığından gelen herhagi bir şeye hayır diyemem :)..

Üzerine konuşacağım ilk tatlı : Çikolatalı Cheese Cake

Cheese Cake denen hadise aslında türlü türlüdür.. Yapıldığı yer çok önemlidir.. Aslında bütün tatlılar da önemlidir yapan insanın özeni ama cheese cake'in özellikle çikolatalı olanının şöyle bir durumu vardır : bu tatlımız ağır olmaya çok meyillidir. Keyif için yenen "tatlı" gıdasının da ağır olmaya ihtiyacı yoktur efendim.. O yüzden şerbet denen şeyi sevmiyorum.. Şerbet ne demek ya.. Adlandırmaya bakar mısınız : Şerbet :) Herşeyden önce şuh bi çağrışımı var.. Neyse bu tatlı Özsüt'te güzeldir efendim.. Kesinlikle arkadaşlı ortamda muhabbet arası yenmelidir.. Yanına filtre kahve uygundur..

İkinci Tatlımız : Çikolatalı Dondurmalı Sufle

Eğer bir tatlı çikolatalı ise çikolatanın hakkını vermelidir.. İşte sufle de böyle bir tatlıdır. Sezarı öldürürsünüz ama hakkını verirsiniz. Çikolatalı Sufle benim yaz tatlımdır.. Üzerine sade dondurmanın boca edilmesini dilerim gittiğim mekanlardan.. Ardından biraz beklerim ki çikolata suflenin çatlaklarından ve kabın kenarlarından iyice aşağı süzülsün.. Kaşığı tatlıya daldırdığım anda dondurmanın sufle hücrelerine işleyerek erimesi enfestir.. Yalnız yenebilir.. Mutluluk garantidir..



Diğer bir Tatlımız : Sakızlı Muhallebi

Özünde taşra kökenli ama aynı zamanda alafranga bir bünye olmam sebebiyle hasta olduğum bir tatlıdır. Evet, bu muhallebi aşkıyla bana muhallebi çocuğu demek yanlış olmayacaktır :) Yemek sonrası tatlısıdır kendisi.. Sakızlı olması elzemdir.. Hatta bu sakızın yoğunluğu tatlının kokusunu etkilemelidir.. Kokusuyla cezbetmeyen tatlı anlamsızdır arkadaşlar.. Üstüne ılık suyunuzu içtiniz mi sizden kralı olmaz.. Sakızlı muhallebi yemekte olan bir arkadaş topluluğunun keyifli sohbetlere dalması, kahkaha krizlerine girmesi kaçınılmazdır, yan etkileri bunlardır..
:)
İçki Sonrası Tatlım : Ekler

İlginç zevklerimden biri de içki içtikten sonra tatlı yemektir.. Ama bunun için içtiğim içkinin ( ki çoğunlukla öyle olur ) mayasız bir içki olması gerekmektedir. Bira ve şarap sonrası ( ki çoğunlukla tercih etmem kendilerini ) tercihim çorba olacakken diğer içkiler türlerinde hemen ekler'e yönelirim. Sade ama güzel bir tatlıdır.. Hafiftir.. Tazeliği çok önemlidir.. Fonksiyoneldir benim için..


Ve Esas Tatlım : Tiramisu

Nasıl anlatsam, nereden başlasam.. Ruhani bir tatlı.. Her duygu vardır içinde.. Ama en çok da aşk vardır.. İtalyanlar kahveyi şimdiye kadar tatlılarına mihenk taşı yapmayan diğer bütün milletlere ders vermişlerdir bu tatlıyı keşfederek.. Bu tatlı insanı İtalyan da yapabilir, dönüştürebilir.. Nasıl yenildiği ise en önemli kısımdır.. Sevgiliyle yenilmeli ve mümkünse bu anlar bir ritüele dönüştürülmelidir.. Sevgiliye özenle yedirilen bir kaşık tiramisudan güzel kaç şey vardır hayatta ?..
:)
P.S : Şu an Ramazan ayında olmamız vesilesiyle niyetli vaziyette bu yazımı okuyan arkadaşlardan özür diliyorum.. Umarım akşam saatlerinde, iftardan sonra okuyor olursunuz yazımı..

Hiç yorum yok: